aşıcı

listen to the pronunciation of aşıcı
Турецкий язык - Английский Язык
vaccinator
one who vaccinates
inoculator
grafter (of trees)
vaccine
go beyond
overshoot
gone beyond
went beyond
inc
cooked food
smooth
surpass

Japan surpasses China in economic power. - Japonya ekonomik güçte Çin'i aşıyor.

With that performance, you have surpassed yourself. Congratulations! - O performansla, kendini aştın. Tebrikler!

transcend

No one can transcend their own individuality. - Hiç kimse kendi benliğini aşamaz.

To be human we must transcend our animal nature. - İnsan olarak hayvan doğamızı aşmalıyız.

exceed

Throwing eggs is a felony if the damage done by the eggs exceeds 400$. - Yumurta atmak yumurtalar tarafından yapılan hasar 400 doları aşarsa bir suçtur.

Imports exceeded exports last year. - Geçen yıl ithalat ihracatı aştı.

surpassing
Турецкий язык - Турецкий язык
Aşı yapan kimse
Yemek
(Osmanlı Dönemi) Yemek, taam
(Osmanlı Dönemi) f. Muharrem ayında pişirilen aşure
çorba
Pişmiş ekmek
Muharrem ayında pişirilen aşure
Anadolu'nun bazı yörelerinde bulgur pilavına verilen ad
Pişirilerek hazırlanan yemek
Bulgur pilavı
aşıcı
Избранное