Tom aches all over after working all day.
- Bütün gün çalıştıktan sonra, Tom'un her yeri ağrıyor.
The joint of my left shoulder aches.
- Benim sol omzumun eklemi ağrıyor.
Today I have neck pain.
- Bugün boynum ağrıyor.
When Tom couldn't bear the pain any longer, he went to the hospital.
- Tom artık ağrıya tahammül edemediği zaman, hastaneye gitti.
You have a sore throat and fever. Don't go out.
- Senin boğaz ağrısı ve ateşin var. Dışarı çıkma.
My doctor said that this sore throat is a streptococcal infection.
- Doktorum bu boğaz ağrısının bir streptokok enfeksiyonu olduğunu söyledi.
We all have stomachaches.
- Hepimizin karın ağrısı var.
That stomachache made me sweat.
- O karın ağrısı beni terletti.
Her daughter has a stomachache.
- Kızının bir mide ağrısı var.
Tom says he has a stomachache.
- Tom bir mide ağrısı olduğunu söylüyor.
My little sister has been suffering from a toothache since last night.
- Benim küçük kardeşim geçen geceden beri diş ağrısından kıvranıyordu.
The toothache made his face swell up.
- Diş ağrısı onun yüzünü şişirdi.
I'm feeling OK except for the earache.
- Kulak ağrısı dışında kendimi iyi hissediyorum.
Tom rubbed his sore feet.
- Tom ağrıyan ayağını ovaladı.
My whole body is sore.
- Benim bütün vücudum ağrıyor.