Определение 3-d view в Английский Язык Турецкий язык словарь
- 3-d view
- (Bilgisayar) 3-b görüntü
- point of view
- bakış açısı
Onun bakış açısından o haklı.
- From his point of view he's right.
Soruna farklı bir bakış açısından bakalım.
- Let's look at the problem from a different point of view.
- view
- incelemek
- view
- manzara
Herkes buradan manzaranın güzel olduğunu söylüyor.
- Everyone says the view from here is beautiful.
Bu Alplerin bir manzarasıdır.
- This is a view of the Alps.
- view
- {i} görünüm
Bu oda şehrin iyi bir görünümüne hakim.
- This room commands a fine view of the city.
Onlar tepeden doğal görünüme hayran oldu.
- They admired the scenic view from the hill.
- view
- kanı
- view
- {i} görüş alanı
Ölüm sadece bir ufuktur. Ve bir ufuk sadece görüş alanımızın sınırıdır.
- Death is only a horizon. And a horizon is just the edge of our field of view.
Gemi yakında görüş alanına girdi.
- The ship soon came into view.
- view
- görüş
Genç insanların özgürlükçü görüşünü al.
- Take a liberal view of young people.
Ebeveynlerinin görüşü onun kazandıklarını aptal bir kıza harcamasıydı.
- His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl.
- view
- {i} görüntü
Tokyo'nun gece görüntüsü muhteşemdir.
- The night view of Tokyo is wonderful.
Dünyanın Ay'dan görünümü, 20. yüzyılın simgesel görüntülerinden biridir.
- The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.
- view
- bakış
Soruna farklı bir bakış açısından bakalım.
- Let's look at the problem from a different point of view.
Benim kişisel bakış açıma göre onun fikri doğrudur.
- From my personal point of view, his opinion is right.
- in view of
- den dolayı
- in view of something
- Göz önüne alındığında
- in view of
- göz önüne alındığında
- in view of
- -den dolayı, ... yüzünden, -i göz önünde tutarak
- in view of
- göz önüne alınacak olursa
- in view of the fact that
- göz önünde bulundurarak
- point of view
- görüş açısı
- view finder
- vizör
- 3d view
- (Bilgisayar) 3b görünüm
- advanced view
- (Bilgisayar) gelişmiş görünüm
- advanced view
- (Bilgisayar) gelişmiş görüntü
- angle of view
- (Askeri,Fotoğrafçılık) görüş açısı
- apply view
- (Bilgisayar) görünümü uygula
- bottom view
- (Askeri) uçağın alttan görünüşü
- bottom view
- alttan görünüş
- center view
- (Bilgisayar) görünümü ortala
- come into view
- meydana çıkmak
- come into view
- ortaya çıkmak
- common view
- ortak kanı
- conversation view
- (Bilgisayar) iletişim görünümü
- create view
- (Bilgisayar) görünüm oluştur
- custom view
- (Bilgisayar) özel görünüm
- customize view
- (Bilgisayar) görünümü özelleştir
- data view
- (Bilgisayar) veri görünümü
- day view
- (Bilgisayar) gün görünümü
- default view
- (Bilgisayar) varsayılan görünüm
- design view
- (Bilgisayar) tasarım görünümü
- develop a point of view
- bakış açısı geliştirmek
- edit view
- (Bilgisayar) düzenleme görünümü
- edit view
- (Bilgisayar) düzen görünümü
- edit view
- (Bilgisayar) görünümü düzenle
- edit view
- (Bilgisayar) düzenleyici görünümü
- enter/view
- (Bilgisayar) gir/görüntüle
- exploded view
- (Askeri) parça şeması
- extended view
- (Bilgisayar) genişletilmiş görünüm
- external view
- dış görünüş
- file view
- (Bilgisayar) dosya görünümü
- folder view
- (Bilgisayar) klasör görünümü
- form view
- (Bilgisayar) form görünümü
- from my point of view
- fikrimce
- from the point of view
- bakımından
- from the point of view of
- itibarı ile
- from this point of view
- bu bakımdan
- general view
- genel görünüş
- general view
- genel görünüm
- having a fine view
- manzaralı
- in full view
- aleni olarak
- in full view
- görünürde
- in my view
- fikrimce
- in view
- görünürde
- in view
- görünür
- in view
- ortada
- in view of
- göz önünde tutulursa
- in view of
- yüzünden
- in view of
- eğer
- include in view
- (Bilgisayar) görünüm kapsamı
- keep in view
- gözden kaybetmemek
- keep in view
- gözden uzak tutmamak
- lake view
- göl manzarası
- live data view
- (Bilgisayar) yayındaki veri görünümü
- month view
- (Bilgisayar) ay görünümü
- new view
- (Bilgisayar) yeni görünüm
- outline view
- (Bilgisayar) anahat görünümü
- page view
- (Bilgisayar) sayfa gösterimi
- page view
- (Bilgisayar) sayfa görünümü
- point of view
- noktainazar
- print view
- (Bilgisayar) yazdırma görünümü
- quick view
- (Bilgisayar) hızlı görünüm
- rear view
- arkadan görünüş
- reduction of view
- (Askeri) hedef küçültme
- report view
- (Bilgisayar) rapor görünümü
- sea view
- deniz manzaralı
- side view
- yan görünüş
- side view
- (Tıp) yandan görünüm
- slide view
- (Bilgisayar) slayt görünümü
- take a dim view
- (deyim) iyi gözle bakmamak
- take a dim view of
- doğru bulmamak
- top view
- kuşbakışı
- view
- vaziyet
- view
- nezaret
- view
- görüntülemek
- view
- (Kanun) mahallinde keşif
- view
- (Kanun) yerinde denetleme
- view
- düşünce
Ben küçük esprileri seviyorum ve senin şeyler üzerinde düşünceni ve görüşlerini oldukça kıskanıyorum.
- I love our little jokes and I'm quite jealous of your thinking and views on things.
Bir avukat olma düşüncesiyle gece gündüz çalıştı.
- He studied day and night with a view to becoming a lawyer.
- view
- maksat
- view
- yoklamak
- view
- fikirsiz
- view
- (Bilgisayar) görüntüle
Dünyanın Ay'dan görünümü, 20. yüzyılın simgesel görüntülerinden biridir.
- The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.
Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.
- Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
- view
- (Bilgisayar) görünüm menüsü
- view
- dikkat çekici görünüş
- view
- kam
- view
- (Bilgisayar) göster
Sana muhteşem bir manzara göstermek istiyorum.
- I want to show you a spectacular view.
Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
- Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
- view all
- (Bilgisayar) tümünü göster
- view chart
- (Bilgisayar) çizelgeyi görüntüle
- view chart
- (Bilgisayar) grafiği göster
- view chart
- (Bilgisayar) grafik görüntüle
- view code
- (Bilgisayar) kod görüntüle
- view data
- (Bilgisayar) görünüm verisi
- view draft
- (Bilgisayar) taslak görüntüle
- view files
- (Bilgisayar) dosya görüntüle
- view files
- (Bilgisayar) dosyaları göster
- view files
- (Bilgisayar) dosyaları görüntüle
- view forms
- (Bilgisayar) form görüntüle
- view get
- (Bilgisayar) görünüm al
- view grid
- (Bilgisayar) kılavuz görüntüle
- view host
- (Bilgisayar) ana bilgisayarı göster
- view hours
- (Bilgisayar) saatleri görüntüle
- view icons
- (Bilgisayar) simge görüntüle
- view labor
- (Bilgisayar) emeği görüntüle
- view list
- (Bilgisayar) görünüm listesi
- view list
- (Bilgisayar) listeyi görüntüle
- view lists
- (Bilgisayar) listeleri görüntüle
- view log
- (Bilgisayar) günlüğü görüntüle
- view log
- (Bilgisayar) günlüğü göster
- view map
- (Bilgisayar) harita göster
- view menu
- (Bilgisayar,Teknik) sunuş menüsü
- view menu
- (Bilgisayar) görünüm menüsü
- view mode
- (Bilgisayar) mod görüntüle
- view mode
- (Bilgisayar) görüntüleme modu
- view name
- (Bilgisayar) görünüm adı
- view of this
- (Bilgisayar) listenin
- view pages
- (Bilgisayar) sayfaları izle
- view show
- (Bilgisayar) gösteri görüntüle
- view show
- (Bilgisayar) gösteriyi görüntüle
- view show
- (Bilgisayar) görünüm göster
- view sql
- (Bilgisayar) sql göster
- view sql
- (Bilgisayar) sql görüntüle
- view type
- (Bilgisayar) görünüm türü
- view zoom
- (Bilgisayar) görünüm yakınlaştır
- view/edit
- (Bilgisayar) görüntüle/düzenle
- wide field of view
- geniş görüş alanı
- wide view mirror
- geniş görüş aynası
- angle of field of view
- görüş alan açısı
- bird's eye view
- kuşbakışı görünüm
- bird's-eye view
- kuşbakışı görünüm
- come into view
- görüş alanına gir
- from this point of view
- buradan hareketle
- front view
- önden görünüş
- in view of
- -den dolayı
- on view
- sergilenmekte
- point of view
- bakım
- point of view
- görüş
O, farklı görüşten insanlara açık.
- She is open to people who have a different point of view.
Görüşüne tamamen katılıyorum.
- I fully agree with your point of view.
- rear view mirror
- dikiz aynası
- side view
- yandan görünüş
- take a dim view of
- küçük görmek
- top view
- üstten görünüş
- view
- görünüş
- view
- görmek
Bu cümleyi görmek için en az on sekiz yaşında olmalısın.
- You must be at least eighteen to view this sentence.
- view
- bakmak
- view
- muayene etmek
- view
- değerlendirmek
- view
- üzerinde düşünmek
- view
- {f} gör
Ebeveynlerinin görüşü onun kazandıklarını aptal bir kıza harcamasıydı.
- His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl.
Onları hayat görüşü acayip görünebilir.
- Their view of life may appear strange.
- view
- tetkik etmek
- with a view to
- amacıyla
O tıp okumak amacıyla Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti.
- She went to the United States with a view to study medicine.
Dünya seyahatine çıkmak amacıyla parasını biriktiriyor.
- She is saving her money with a view to taking a trip around the world.
- aerial view
- havadan görünüş
- change view
- değişim görüntüsü
- close up view
- görmek kadar yakın
- elevation view
- yükseklik görünümü
- fog blurs the view
- sis blurs görünüm
- frontal view
- frontal görünüm
- group view
- grup görüntüsü
- in the view to
- görüntülemek için
- mist obscures the view
- sis görüş gizlemektedir
- narrow view
- dar görünüm
- out into view
- dışarı içine görünümü
- plan view
- plan görünümü
- point of view
- Nokta-i nazar
- profile not available for view
- profil, görüntülenmek için elverişli değil
- rear-view
- dikiz
- rear-view mirror
- dikiz aynası
- sectional view
- kesit görünümü
- slides view
- slayt görüntüsü
- take a dim view of
- (deyim) Olumsuz bakmak, olumsuz yaklaşmak
- take a view
- bir görünüm alır
- take a view of
- bir bakmak
- task view
- Görevi görüntülemek
- to take a broad view
- geniş bir görüş almak
- to view
- görüntülemek için
- view angle
- görüş acısı
- view as
- görünümü olarak
- view image
- görünümü görüntü
- view of life
- hayata bakış
- view to
- görüntülemek için
- view with a jaundiced eye
- öküz altında buzağı aramak
- worm's eye view
- Aşağıdan veya alt seviyeden bakış