The keel has been scuppered — send out an SOS.
He made a cranberry sauce to accompany duck.
- O ördeğe eşlik edecek bir kızılcık sosu yaptı.
I'd like the sauce on the side.
- Yanında sos istiyorum.
Pour the dressing over the salad and toss gently.
- Sosu salatanın üzerine dökün ve hafifçe karıştırın.
I want Italian dressing on my salad.
- Salatamın üstüne İtalyan sosu istiyorum.
The dip was so hot, it burned my tongue.
- Sos çok sıcaktı, dilimi yaktı.
Is there any dipping sauce for this grilled meat?
- Bu ızgara et için bir daldırma sos var mı?
Would you like some more gravy?
- Biraz daha sos alır mıydınız?
Would you like some more gravy?
- Biraz daha sos ister misin?