Tom made no attempt to defend himself.
- Tom kendini savunmak için hiçbir girişimde bulunmadı.
Paris did her best to defend her liberties.
- Paris, özgürlüklerini savunmak için elinden geleni yaptı.
Tom made no attempt to defend himself.
- Tom kendini savunmak için hiçbir girişimde bulunmadı.
You have to defend yourself.
- Kendini savunmak zorundasın.
Sami wanted to vindicate himself.
- Sami kendini savunmak istiyordu.
The man pleaded self-defence.
- Adam kendini savunmak için yalvardı.