I don't want to lose this match.
- Bu maçı kaybetmek istemiyorum.
Have patience with a friend rather than lose him forever.
- Onu sonsuza kadar kaybetmek yerine, bir arkadaşına karşı sabırlı ol.
It's better to have loved and lost than never to have loved at all.
- Sevmek ve kaybetmek hiç sevmemekten daha iyidir.
To lose face means to be humiliated.
- İtibarını kaybetmek aşağılanmak anlamına gelir.
Tom doesn't want to lose Mary.
- Tom Mary'yi kaybetmek istemiyor.