-e yükseltmek

listen to the pronunciation of -e yükseltmek
Турецкий язык - Английский Язык

Определение -e yükseltmek в Турецкий язык Английский Язык словарь

-e yükseltmek
upgrade to
-e yükseltmek
train
yükseltmek
enhance
yükseltmek
raise

Tom didn't have to raise his voice. - Tom sesini yükseltmek zorunda değildi.

The landlord says he wants to raise the rent. - Ev sahibi kirayı yükseltmek istediğini söylüyor.

yükseltmek
escalate
yükseltmek
elevate
yükseltmek
lift
değerini yükseltmek
to raise the value of
değerini yükseltmek
revalue
yükseltmek
exalt
birdenbire yükseltmek
skyrocket
borsa piyasasını yükseltmek
(Ticaret) bull the market
yükseltmek (kira)
put up
yükseltmek
advance
beklentileri yükseltmek
raise the expectations
moralini yükseltmek
boost the spirits
moralini yükseltmek
boost the morale
sesi yükseltmek
raise voice
(poker) potu yükseltmek
raise the ante
ahlâkını yükseltmek
edify
aşırı yükseltmek
steepen
daha fazla yükseltmek
make higher
devri yükseltmek
increase the cycle
devrini yükseltmek
rev
devrini yükseltmek
rev up
değerini yükseltmek
revaluate
fiyatları yükseltmek
to raise prices
fiyatını yükseltmek
appreciate
hisselerin değerini yükseltmek
bull
kalitesini yükseltmek
raise the tone of
kamyon kasasını yükseltmek için takılan tahtalar
rave
koz yükseltmek
overtrump
notunu yükseltmek
to mark sb up
perdesini yükseltmek
key up
piyasayı yükseltmek
(borsa) bull
sesini yükseltmek
to speak up
sesini yükseltmek
tune to
toplumsal konumunu yükseltmek
(Konuşma Dili) better oneself
voltajı yükseltmek
to boost
voltajını yükseltmek
boost
yükseltmek
lift up
yükseltmek
to exalt the dignity, worth, or ability of
yükseltmek
get up
yükseltmek
drive up
yükseltmek
to promote, raise (someone) to (a higher rank)
yükseltmek
ennoble
yükseltmek
rear
yükseltmek
send up
yükseltmek
(Elektrik) to amplify
yükseltmek
strengthen
yükseltmek
to raise, elevate, increase the height of (something), make (something) higher: Binayı bir kat yükseltmeye karar verdiler. They decided to make the building one story higher
yükseltmek
set up
yükseltmek
to raise, increase: Sesini yükseltti. He raised his voice. Gazetenin fiyatını yükselttiler. They've raised the price of the newspaper
yükseltmek
increase

What can we do to increase our profits? - Kârlarımızı yükseltmek için ne yapabiliriz?

yükseltmek
step up
yükseltmek
(Hukuk) promote, step up
yükseltmek
promote , raise
yükseltmek
bump up
yükseltmek
hike up
yükseltmek
rise
yükseltmek
to turn up, increase (the sound of) (a radio, television, etc.): Radyonun sesini yükseltti. He turned up the radio
yükseltmek
louden
yükseltmek
run up
yükseltmek
jack up
yükseltmek
heighten
yükseltmek
promote

His job is to promote sales. - Onun işi satışları yükseltmektir.

yükseltmek
to raise, to lift up, to hoist; to boost, to increase, to bump sth up; to elevate, to exalt; to promote, to advance; to amplify
yükseltmek
scale up
yükseltmek
mark up
yükseltmek
to raise (a number) to (a higher power): Beşi onuncu kuvvete yükselt. Raise five to the tenth power
yükseltmek
jack
yükseltmek
boost
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение -e yükseltmek в Турецкий язык Турецкий язык словарь

yükseltmek
Aşama ve mevki bakımından daha yüksek duruma getirmek
yükseltmek
Güçlendirmek, şiddetlendirmek
yükseltmek
Yüksek bir düzeye getirmek, geliştirmek: "Bunlar memleketin edebiyat tarihinde beni yavaş yavaş yükselten birer basamak."- H. E. Adıvar
yükseltmek
Bir sayıyı kendisiyle birkaç kez çarpmak
yükseltmek
Yükseğe çıkarmak, yukarı kaldırmak
yükseltmek
Yüksek bir düzeye getirmek, geliştirmek
yükseltmek
Değerini olduğundan daha çok göstermek
-e yükseltmek
Избранное