The river runs parallel to the main street.
- Nehir ana caddeye paralel akar.
Cats show emotional habits parallel to those of their owners.
- Kediler sahiplerininkine paralel duygusal alışkanlıklar gösterir.
The practice of male circumcision is ancient and developed in parallel amongst different cultures.
- Erkek sünnetinin uygulaması farklı kültürler arasında paralel olarak gelişmiştir.