Tom says that Mary definitely wanted to go with us, so we should wait.
- Tom Mary'nin kesinlikle bizimle birlikte gitmek istediğini söylüyor, bu yüzden beklemeliyiz.
If you want to go with them, you must hurry.
- Onlarla birlikte gitmek istersen acele etmelisin?
Tom really misses America and he wants to go back.
- Tom Amerika'yı gerçekten özlüyor ve geri gitmek istiyor.
I imagine that Tom will eventually run out of money and have to go back home.
- Sanırım sonunda Tom parasız kalacak ve eve geri gitmek zorunda kalacak.
It's more interesting to travel alone than to go on a group tour.
- Yalnız seyahat etmek bir grupla gitmekten daha ilginçtir.
If you want to travel to a store located 10 km from your house, and you drive at 50 km/h, how long would it take you to get there?
- Evinizden 10 km uzaktaki bir mağazaya gitmek istiyorsanız ve saatte 50 km hızla sürüyorsanız oraya varmak kaç dakikanızı alır?
I want to get out of this town.
- Bu şehirden gitmek istiyorum.
I just have to get out of here.
- Sadece buradan gitmek zorundayım.
I really wanted to go to Tom's concert, but it was sold out.
- Ben gerçekten Tom'un konserine gitmek istiyordum ama onun hepsi satılmıştı.
When we are told not to come, we become all the more eager to go.
- Gelmememiz söylendiği zaman, gitmek için daha da istekli oluruz.
Tom made no move to go.
- Tom gitmek için hiç bir şey yapmadı.
I imagine that Tom will eventually run out of money and have to go back home.
- Sanırım sonunda Tom parasız kalacak ve eve geri gitmek zorunda kalacak.
Do you want to go run around the track with me?
- Benimle pist civarında koşmaya gitmek ister misin?
I don't want to go if you don't go with me.
- Benimle gitmezsen, gitmek istemiyorum.
Tom says that Mary definitely wanted to go with us, so we should wait.
- Tom Mary'nin kesinlikle bizimle birlikte gitmek istediğini söylüyor, bu yüzden beklemeliyiz.
To go faster you'd better go alone, to go further you'd better go with someone.
- Daha hızlı gitmek için yalnız gitsen iyi olur, daha ileri gitmek için biriyle gitsen iyi olur.
bütün emeklerim boşa gitti halbuki çok çalışmıştım.