Tom and Mary were among the new arrivals.
- Tom ve Mary yeni gelenler arasındaydı.
The next train arriving at platform 2 will depart for Shibuya at 4:35pm.
- Peron 2'ye gelen tren 4:35'te Shibuya'ya gidecek.
The bus now arriving is going to the International Terminal via Domestic Terminal 1.
- Şimdi gelen otobüs, İç Hatlar Terminali 1 üzerinden Uluslararası Terminale gidiyor.
Tom and Mary were among the new arrivals.
- Tom ve Mary yeni gelenler arasındaydı.
There's a storm incoming.
- Gelen bir fırtına var.
Look out! There's a truck coming!
- Dikkat edin! Gelen bir kamyon var!
Look out! There's a car coming.
- Dikkat! Gelen bir araba var.
The calm that comes after the storm.
- Fırtınadan sonra gelen sakinlik.
Subrahmanyan Chandrasekhar was one of the foremost astrophysicists of the twentieth century.
- Subrahmanyan Chandrasekhar yirminci yüzyılın önde gelen astrofizikçilerinden biriydi.
He is the foremost authority on heart surgery.
- Kalp cerrahisinde en önde gelen otoritedir.
Fadil was a prominent doctor in the area.
- Fadıl bölgede önde gelen bir doktordu.
Some prominent tennis players behave like spoiled brats.
- Bazı önde gelen tenis oyuncuları şımarık çocuklar gibi davranırlar.
A leading specialist was brought in to authenticate the painting.
- Önde gelen bir uzman resmi tasdik etmek için içeriye getirildi.
China is the world's leading producer of rice.
- Çin dünyanın önde gelen pirinç üreticisidir.
In 776 B.C., the first Olympic Games were held at the foot of Mount Olympus to honor the Greeks' chief god, Zeus.
- Yunanların önde gelen tanrısı Zeus'u şereflendirmek için İsa'dan Önce 776'da ilk Olimpiyat oyunları Olimpos Dağının eteğinde düzenlendi.