If you want to go on with the conversation, you'd better speak a bit lower.
- Konuşma ile devam etmek istiyorsan biraz daha düşük konuşsan iyi olur.
It's absolutely impossible for me to go on like this.
- Böyle devam etmek benim için kesinlikle imkansızdır.
How would you like to proceed?
- Nasıl devam etmek istersin?
The scientist insisted on proceeding with the research.
- Bilimci araştırmaya devam etmekte ısrar etti.
I've decided to continue studying.
- Ben eğitime devam etmek için karar verdim.
We have no options but to continue.
- Devam etmekten başka seçeneğimiz yok.
We have to keep on running.
- Koşmaya devam etmek zorundayım.
It's useless to keep on thinking any more.
- Artık düşünmeye devam etmek işe yaramaz.
It's hard to keep up with Tom.
- Tom'la devam etmek zor.
I want to get on with my life.
- Hayatıma devam etmek istiyorum.
Tom wanted to get on with his life.
- Tom hayatına devam etmek istiyordu.
It was all I could do to keep standing.
- Yapabildiğim bütün şey ayakta durmaya devam etmekti.
Fadil wanted to continue to love Dania.
- Fadıl, Dania'yı sevmeye devam etmek istiyordu.
They wanted to continue to fight.
- Dövüşmeye devam etmek istediler.
The work is now in progress.
- İş şimdi devam etmektedir.
I've got to keep going.
- Gitmeye devam etmek zorundayım.
We've just got to keep going.
- Biz sadece gitmeye devam etmek zorundayız.