The president of the company bribed the government minister.
- Şirketin Başkanı Devlet Bakanına rüşvet verdi.
He is the minister responsible for the environment.
- O, çevreden sorumlu bakandır.
The girl staring back at me was angry.
- Bana dik dik bakan kız öfkeliydi.
Tom knows the Secretary of State.
- Tom, dışişleri bakanı'nı bilir.
Belarus has been described by former US secretary of state Condoleezza Rice as the last remaining true dictatorship in the heart of Europe.
- Beyaz Rusya, ABD eski dışişleri bakanı Condoleezza Rice tarafından Avrupa'nın kalbinde kalan son gerçek diktatörlük olarak tanımlanmıştır.