Tom ripped open the envelope.
- Zarfı açmak için yırttı.
You'll need an Allen key to open it.
- Onu açmak için bir allen anahtara ihtiyacın olacak.
I don't want to sue them.
- Onlara dava açmak istemiyorum.
I don't want to sue her.
- Ona dava açmak istemiyorum.
The cherry trees are about to blossom.
- Kiraz ağaçları çiçek açmak üzere
Tom went to unlock the door, but found that it was already unlocked.
- Tom kapıyı açmak için gitti fakat o zaten açıktı.
I want to unlock your secrets.
- Ben senin sırlarının kilidini açmak istiyorum.
Do you want to open up your own restaurant?
- Kendi restoranını açmak ister misin?
I don't want to turn on the news.
- Haberleri açmak istemiyorum.
Don't you want to turn on the light?
- Işığı açmak istemiyor musun?
I want to unlock your secrets.
- Ben senin sırlarının kilidini açmak istiyorum.
These flowers are just about to bloom.
- Bu çiçekler çiçek açmak üzereler.