Tom's a moderate drinker, but his father drinks like a fish.
- Tom ılımlı içicidir ama babası bir balık gibi içer.
The weather in Florida is generally moderate.
- Florida'daki hava genellikle ılımlıdır.
We had a mild winter last year.
- Geçen yıl ılımlı bir kış geçirdik.
He has a mild nature.
- Onun ılımlı bir doğası var.
He was a middle-of-the-road Democrat.
- Ilımlı bir demokrattı.