Tom çok dilli bir ortamda büyüdü.
- Tom grew up in a multilingual environment.
Düşmanca bir ortamda hayatta kalmak için bir insan doğaçlama yapabilmeli ve azimli olabilmeli.
- To survive in a hostile environment, one must be able to improvize and be tenacious.
Çevrenin tahribi dehşet vericidir.
- The destruction of the environment is appalling.
Apaçık ortadadır ki, insan davranışları çevre için radyasyondan daha tehlikelidir.
- It's evident that human behaviour is more dangerous for the environment than radiation.
Güneş lekeleri birkaç bin derece daha serin olduğu için çevrelerinden daha koyu görünür.
- Sunspots appear darker than their surroundings because they are a few thousand degrees cooler.
Yeni çevreyi benimsemelisin.
- You must assimilate into new surroundings.