(eat, ate, eaten)

listen to the pronunciation of (eat, ate, eaten)
Английский Язык - Турецкий язык

Определение (eat, ate, eaten) в Английский Язык Турецкий язык словарь

ate
ye
ate
yedi

he ate his vegetables - sebzelerini yedi.

Memleketim Bolu'da patates aromalı köy ekmeği yedim. - I ate potato flavoured village bread in my hometown, Bolu.

Bu sabah ekmek ve tereyağı yedim. - I ate bread and butter this morning.

ate
etken fiil
ate
eski Yunan fikrine göre insanı kör edip cinayete sürükleyen kuvvet
ate
f., bak. eat
ate
mandate emir
ate
At easel!e
ate
kim oksijenli tuz
ate
sonek desolate terkedilmiş
ate
chlorate klorat
ate
ile

Çatal ve çubuklardan önce, insanlar genellikle düz bir parça ekmek ile yemek yerdi. - Before forks and chopsticks, people usually ate food with a piece of flat bread.

Acele ile öğle yemeği yedim. - I ate lunch in a hurry.

ate
sonuç
ate
caudate kuyruklu
ate
enumerate saymak
Английский Язык - Английский Язык
ate