Aslında o oynak bir kadın.
- Actually she is a loose woman.
Meg'in ayakkabıları biraz gevşek.
- Meg's shoes are a little loose.
O gevşek bir ceket giyiyor.
- She's wearing a loose coat.
Bu bana biraz bol geliyor.
- This is a bit too loose around my waist.
Bu ceket üzerimde bol görünüyor.
- This coat looks loose on me.
Köpekleri serbest bırakma.
- Don't set the dogs loose.
Kız kuşu serbest bıraktı.
- The girl let the bird loose.