Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Определение (address abbr.) viaduct в Английский Язык Турецкий язык словарь
- via
- {e} vasıtasıyla, ... aracılığıyla
- via
- {e} yolu ile, -den geçerek, ... üzerinden: We came via Çanakkale. Çanakkale yoluyla geldik
- via
- kanal
- via
- {e} üzerinden
O Amerika üzerinden Avrupa'ya gitti.
-She went to Europe via America.
Honolulu üzerinden Tokyo'ya dönmek istiyorum.
-I'd like to return to Tokyo via Honolulu.
- via
- yolu ile
- via
- yoluyla
Bilgisayar yoluyla evden çalışmak tuhaf olabilir.
-Working from home via computer can be lonely.
Tom cep telefonu mesajı yoluyla Mary'den ayrıldı.
-Tom broke up with Mary via text message.
- via
- aracılığıyla
Maria yatalaktı. Dışarıdaki dünyayla tek irtibatı televizyon yayınları aracılığıyla oluyordu.
-Maria was bedridden. The only contact she had with the outside world was via the TV broadcasts.
- via
- -den geçerek
- via
- yol
Bunu okuyup anladığın zaman bana yalnızca posta yoluyla yanıt ver.
-Reply me via mail only when you read and understand this.
Tom her zamanki yolla arabasıyla Boston'dan Chicago'ya gidiyor.
-Tom goes from Boston to Chicago with his car via the usual route.
- via
- (Tıp) (viae). Mecra, geçit, yol, kanal
- via
- mecra
- via
- geçerek
Связанные Термины
Определение (address abbr.) viaduct в Английский Язык Английский Язык словарь
- via