Look at that mountain which is covered with snow.
- Karlarla örtülü şu dağa bak.
This is a post office and that is a bank.
- Bu bir postane, şu ise bir bankadır.
You have been doing well at school so far.
- Şu ana kadar okulda iyi gidiyorsun.
How many computers have you had so far?
- Şu ana kadar kaç tane bilgisayarın oldu?
My uncle is staying in Hong Kong at present.
- Amcam şu anda Hong Kong'da kalmaktadır.
At present they are working for a big company in England.
- Onlar şu anda İngiltere'de büyük bir şirket için çalışıyorlar.
Tom currently works for his father's company.
- Tom şu anda babasının şirketi için çalışıyor.
Tom isn't currently working anywhere.
- Tom şu anda herhangi bir yerde çalışmıyor.
I just bet you were thinking something perverse just now.
- Ben, şu anda ters bir şey düşündüğüne dair bahse girerim.
What I want now is not money, but time.
- Şu anda istediğim para değil, fakat zamandır.
Tom certainly has had more than one job offer by now.
- Tom şu ana kadar birden fazla iş teklifi aldı.
I'm used to it by now.
- Ben şu ana kadar buna alıştım.
I have been lucky until now.
- Şu ana kadar şanslıydım.
Sorry, I didn't read your comment until now.
- Üzgünüm, şu ana kadar yorumunuzu okumadım.
Up to now I've never been abroad.
- Şu ana kadar hiç yurt dışında bulunmadım.
Up to now, how many books do you think you've read?
- Şu ana kadar sence kaç kitap okumuşsundur?
I believe Elvis yet lives.
- Elvis'in şu anda yaşadığına inanıyorum.
Do you have any plans yet?
- Şu anda hiç planın var mı?
My father is busy just now.
- Babam şu anda meşgul.
I was just now thinking about that problem.
- Şu anda o sorun hakkında düşünüyordum.
I can't answer you here and now.
- Sana burada ve şu anda cevap veremem.
I'm satisfied with my current income.
- Ben şu anki gelirimden memnunum.
I am content with my current position.
- Şu anki pozisyonumdan memnunum.
Have they found Tom yet?
- Şu ana kadar Tom'u buldular mı?
Have you finished reading today's paper yet?
- Şu ana kadar bugünkü gazeteyi okumayı bitirdin mi?
Nothing is ever right.
- Şu ana kadar hiçbir şey doğru değil.
This was the first Japanese food I had ever tasted.
- Şu ana kadar tattığım ilk Japon yemeği buydu.
I am presently working in the hotel kitchen.
- Ben şu anda otel mutfağında çalışıyorum.
It is an ancient midden, presently an archaeological treasury.
- Eski bir çöp yığını şu anda arkeolojik bir hazinedir.
At present they are working for a big company in England.
- Onlar şu anda İngiltere'de büyük bir şirket için çalışıyorlar.
Everything is going well at present.
- Şu anda her şey iyi gidiyor.
Mt. Asama is now dormant.
- Asama yanardağı şu an hareketsiz.
What I want now is not money, but time.
- Şu anda istediğim para değil, fakat zamandır.
Our prospects for victory are excellent at the moment.
- Zafer umutlarımız şu anda mükemmel.
Can you mention some celebrities in Italy at the moment?
- Şu anda İtalya'daki bazı ünlülerden bahsedebilir misin?
Can you mention some celebrities in Italy at the moment?
- Şu anda İtalya'daki bazı ünlülerden bahsedebilir misin?
He is on another phone at the moment.
- O şu anda başka bir telefonda.
I've been spending a lot of time studying for IT certifications recently.
- Şu sıralar BT sertifikasyonlarına çalışmaya çok vakit harcıyorum.
We have recently discussed this problem.
- Şu sıralar bu problemi tartıştık.
My uncle is staying in Hong Kong at present.
- Amcam şu anda Hong Kong'da kalmaktadır.
I don't need money at present.
- Benim şu anda paraya ihtiyacım yok.
Many are fed up with their present careers.
- Çoğu şu anki kariyerinden bıkmış.
Your present trouble is on my mind all the time.
- Senin şu anki sorunun her zaman aklımda.