These companies needed equipment and other supplies.
- Bu şirketlerin, ekipmana ve diğer malzemelere ihtiyacı vardı.
Our trading companies do business all over the world.
- Ticari şirketlerimiz bütün dünyada işlerini yaparlar.
Adopting the new policy was the best thing this company ever did.
- Yeni politikayı benimsemek, bu şirketin şimdiye kadar yaptığı en iyi şeydi.
The purchase is on the company's account.
- Alım, şirketin hesabında.
She is closely associated with the firm.
- Şirket ile yakından ilişkilidir.
Please forward this message along with the seminar information to the appropriate managers in your firm.
- Lütfen bu mesajı seminer bilgisiyle birlikte şirketinizdeki uygun yöneticilere gönderin.
He took charge of the family business after his father died.
- Babasının ölümünden sonra aile şirketinin sorumluğunu üstüne aldı.
Our trading companies do business all over the world.
- Ticari şirketlerimiz bütün dünyada işlerini yaparlar.
The small company was taken over by a large organization.
- Küçük şirket, büyük bir organizasyon tarafından devralındı.
Corporate earnings in the first quarter improved sharply.
- Şirket kazançları ilk çeyrekte keskin şekilde gelişti.
The government is controlled by corporate interests.
- Hükümet, şirket çıkarları tarafından kontrol edilir.
This drink is on the house.
- Bu içki şirkettendir.
Is your house far from your company?
- Senin evin, şirketinden uzak mı?
Other factors of importance, which make litigation of large corporations more difficult, are the size and complexity of their activities.
- Büyük şirketleri dava etmeyi zorlaştıran diğer önemli etkenler de faaliyetlerinin boyutları ve karmaşıklığıdır.
She works for a large American corporation.
- Büyük bir Amerikan şirketi için çalışıyor.
This establishment attracts a clientele of both tourists and businessmen.
- Bu şirket hem turistlerden hem de iş adamlarından müşteri çekiyor.
I bought out my partner and now the company is mine.
- Ortağımın yasal haklarını satın aldım ve artık şirket benim.