It was pouring rain all morning long.
- Sabah saatlerinde şiddetli yağmur yağıyordu.
It poured for three days.
- Üç gün şiddetli yağmur yağdı.
The heavy rain made them put off their departure.
- Şiddetli yağmur, onların kalkışını erteledi.
The heavy rain prevented us from going fishing.
- Şiddetli yağmur balık tutmaya gitmemizi engelledi.
Dozens of people have died in flash floods triggered by torrential rain.
- Onlarca insan şiddetli yağmurun yol açtığı ani su baskınlarında öldü.
The torrential rain did quite a bit of damage.
- Şiddetli yağmur bir hayli zarara yol açtı.