Tom doesn't remember his password.
- Tom şifresini hatırlamıyor.
God exists, but he forgot the password.
- Tanrı var ama şifreyi unutmuş.
There are too many codes to remember.
- Hatırlayacak bir sürü şifre var.
Would you be willing to share your code with me?
- Şifreni benimle paylaşır mısın?
the information may be given in cipher.
- Bilgi şifreli verilebilir.
Tom was writing cryptic notes in a cipher
- Tom bir şifre içinde gizli notlar yazıyordu.