şergi

listen to the pronunciation of şergi
Турецкий язык - Английский Язык

Определение şergi в Турецкий язык Английский Язык словарь

sergi
{i} exhibit

The exhibition was very impressive. - Sergi çok etkileyiciydi.

The exhibition is well worth a visit. - Sergi bir ziyarete oldukça değer.

sergi
exhibition

She won first prize in the exhibition. - İlk ödülünü sergide kazandı.

The exhibition was very impressive. - Sergi çok etkileyiciydi.

sergi
display

She displayed excellent behavior. - O mükemmel bir davranış sergiledi.

The new fur coats were displayed in the window. - Yeni kürk mantolar vitrinde sergilendi.

sergi
exposition

Yesterday I took part in the opening of the painting exposition. - Dün bir resim sergisinin açılışına katıldım.

sergi
demonstrate
sergi
expo
sergi
(Ticaret) exhibiton
sergi
(Bilgisayar) art exhibit
sergi
array
sergi
gallery
sergi
displaying
sergi
show window
sergi
prov. rug; mat; cloth (on which a meal is laid out)
sergi
showing
sergi
exhibition, show; display
sergi
exhibition, show, display, exposition
sergi
prov. rack on which certain farm crops are spread to dry
sergi
show

I'm going to exhibit my roses at the flower show. - Çiçek sergisinde güllerini sergileyeceğim.

Our showroom made a hit with young ladies. - Sergi salonumuz genç bayanlarca çok sevildi.

sergi
chergui
sergi alanı
exhibition space
sergi açmak
hold an exhibition
sergi düzenleyicisi
(Sanat) curator
sergi salonları
showrooms
sergi açan
exhibitor
sergi açmak
to hold an exhibition; to display one's wares
sergi binası
exhibition premises
sergi firması
exposition corporation
sergi izleyicisi
exhibition-goer
sergi izleyicisi
exhibition viewer
sergi resimlerini seçen komite
hanging committee
sergi sahası
exhibition area
sergi salonu
art gallery
sergi salonu
showroom

Our showroom made a hit with young ladies. - Sergi salonumuz genç bayanlarca çok sevildi.

Our company's showroom was a hit with the ladies. - Firmamızın sergi salonu bayanlar tarafından çok beğenildi.

sergi salonu
salon
sergi sermek
1. to set up a display. 2. to spread things out to dry. 3. to spread out a rug, mat, or cloth
sergi sezonu
exhibition season
sergi ziyaretçisi
exhibition-goer
sergi ziyaretçisi
exhibiton visitor
sergiler
exhibitions
karma sergi
group exhibition
retrospektif sergi
(Sanat) retrospective exhibition
belediye sergi resmi
(Politika, Siyaset) stallage
bu şehirde sergi salonu var mı
Is there an art gallery in this town
gezici sergi
touring exhibition
gezici sergi
flying exhibition
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение şergi в Турецкий язык Турецкий язык словарь

sergi
Halkın gezip görmesi, tanıması için uygun biçimde yerleştirilmiş ürünlerin, sanat eserlerinin tümü: "Resim, heykel, seramik, el işleri sergisi ne olursa gidiyorum."- H. Taner
sergi
Yaygı, örtü
sergi
Alıcının görmesi, seçmesi için dizilmiş şeylerin tümü ve bu nesnelerin serildiği yer
sergi
ürünlerini tanıtmak için bunların uygun bir biçimde gösterildiği yer, meşher
sergi
Halkın gezip görmesi, tanıması için uygun biçimde yerleştirilmiş ürünlerin, sanat eserlerinin tümü
sergi
Bir yerin, bir ülkenin veya çeşitli ülkelerin kendine özgü tarım, sanayi vb
sergi
Yaygı, kilim
sergi
Bir yerin, bir ülkenin veya çeşitli ülkelerin kendine özgü, tarım sanayi vb.ürünlerini tanıtmak için bunların uygun bir biçimde gösterildiği yer, meşher
sergi
Alıcının görmesi, seçmesi için dizilmiş şeylerin tümü ve bu nesnelerin serildiği yer: "Bir karpuz sergisi açabilmek için projeler yapmakta idi."- S. F. Abasıyanık
Sergi
meşher
Sergi
ekspozisyon
Sergi
ekspoziyon
sergi evi
Sanat eserlerinin sergilenmesi için hazırlanmış yer
karma sergi
Birçok ressamın eserlerini sergilediği yer
şergi
Избранное