He likes drinking coffee without sugar.
- Kahveyi şekersiz içmeyi sever.
You're the only one here who drinks coffee without sugar.
- Burada şekersiz kahve içen tek kişisin.
I'd like some unsweetened tea, please.
- Şekersiz bir çay istiyorum, lütfen.
They should decrease the sugar in these muffins.
- Bu kurabiyelerdeki şekeri azaltmalılar.
Please pass me the sugar.
- Lütfen bana şekeri uzat.
What surprised me most was that she didn't like candy.
- Beni en çok şaşırtan şey onun şeker sevmemesiydi.
Eat up the steak and then you can have a candy.
- Bifteğini bitir ve sonra bir şeker alabilirsin.
I'm cutting down on sweets.
- Şekerlemeyi azaltıyorum.
He can't resist sweets.
- Şekerlemeye dayanamaz.