Your compassion never ceases to amaze me.
- Sizin şefkatiniz beni şaşırtmaktan asla vazgeçmiyor.
Your compassion never ceases to amaze me.
- Sizin şefkatiniz beni hep şaşırtıyor.
Where is your compassion?
- Senin şefkatin nerede?
Many people are experiencing compassion fatigue because of the constant tragedies being reported in the news.
- Haberlerde sürekli yer alan trajik olaylar yüzünden birçok insan şefkat yorgunluğu çekiyor.
Tom is a loving and caring gentleman.
- Tom sevgi dolu ve şefkatli bir beyefendi.
Who doesn't want love and affection?
- Kim sevgi ve şefkat istemez?
I need a little affection.
- Biraz şefkate ihtiyacım var.
I looked at her and saw tenderness in her eyes.
- Ona baktım ve onun gözlerindeki şefkati gördüm.
A wave of tenderness swept over her.
- Bir şefkat dalgası onu sardı.
Who doesn't want love and affection?
- Kim sevgi ve şefkat istemez?
Every mother has affection for her child.
- Her annenin çocuğuna şefkati vardır.
A wave of tenderness swept over her.
- Bir şefkat dalgası onu sardı.
I looked at her and saw tenderness in her eyes.
- Ona baktım ve onun gözlerindeki şefkati gördüm.