In fact, the inhabitants have been exposed to radioactive rays.
- Aslında, yerleşik halk radyoaktif ışınlara maruz kalmaktadır.
Ultraviolet rays are harmful to us.
- Ultraviyole ışınları bizim için zararlı.
Beams of light shone through the clouds.
- Işık ışınları bulutların arasında parlıyordu.
I'm checking for laser beam alarm triggers.
- Lazer ışını alarm tetikleyicilerini kontrol ediyorum.
Ultraviolet rays can cause skin cancer.
- Ultraviyole ışınları cilt kanserine neden olabilir.
The sudden increase of ultraviolet rays made the researchers believe in the existence of ozone holes.
- Ultraviyole ışınlarının ani artışı araştırmacıları ozon deliklerinin varlığına inandırdı.