Tom has to walk a fine line. - Tom ince bir çizgi üzerinde yürümek zorundadır.
Tom has to walk a fine line.
Tom ince bir çizgi üzerinde yürümek zorundadır.
The lake has frozen over but I'm not sure the ice is strong enough to walk on. - Göl donmuştu ama buzun üzerinde yürümek için yeterince güçlü olduğundan emin değilim.
The lake has frozen over but I'm not sure the ice is strong enough to walk on.
Göl donmuştu ama buzun üzerinde yürümek için yeterince güçlü olduğundan emin değilim.