üstesinden gelebilmek

listen to the pronunciation of üstesinden gelebilmek
Турецкий язык - Английский Язык
be up to
plot to -, scheme to -; be prepared to -, be ready to -; be able to -
üstesinden gel
{f} tackle
üstesinden gel
overcome

We have managed to overcome the first obstacle. - İlk engelin üstesinden gelmeyi başardık.

We have to overcome many difficulties. - Birçok zorluğun üstesinden gelmek zorundayız.

üstesinden gel
overcame

Eventually, my curiosity overcame my fear. - Sonunda merakım korkumun üstesinden geldi.

Five of them attacked me, but I overcame them all. - Onlardan beşi bana saldırdı ama onların hepsinin üstesinden geldim.

üstesinden gel
bring off
üstesinden gel
surmount
üstesinden gel
bring#off
üstesinden gelebilmek
Избранное