ürperti

listen to the pronunciation of ürperti
Турецкий язык - Английский Язык
creep

This place is creepy. - Bu yer tüyler ürpertici.

Tom is kind of creepy. - Tom adeta tüyler ürpertici.

gooseflesh, goose pimples, goose bumps
shiver

A shiver ran down my spine. - Üstüme bir ürperti geldi.

When he kissed me, I felt a shiver run down my spine. - O beni öptüğünde bir ürpertinin omurgamdan aşağı indiğini hissettim.

shudder, shiver
shudder

I've never been religious, but hearing the Lord's Prayer in Latin makes me shudder. - Ben hiç dindar değilim ama Latince Rabbin Duası'nı dinlemek beni ürpertir.

The thought makes me shudder. - Düşünce beni ürpertir.

tremble
shivers
chill

Tom felt a chill go up his spine. - Tom omurgasına giden bir ürperti hissetti.

Tom felt a chill go down his back. - Tom sırtından aşağı inen bir ürperti hissetti.

creeps

You're giving me the creeps. - Tüylerimi ürpertiyorsun.

It gives me the creeps. - Bu, tüylerimi ürpertiyor.

ürperti vermek
give one the creeps
Турецкий язык - Турецкий язык
Ürperme duygusu veya durumu