Although Go is probably the most popular Japanese game in my country, at most only a few university students know it.
- Go büyük ihtimalle benim ülkemdeki en popüler Japon oyunu olsa da o bile bazı üniversite öğrencileri dışında pek bilinmiyor.
Paraguay is a country in South America.
- Paraguay, Güney Amerika'da bir ülkedir.
This country remains the land of the free because there are so many brave to fight for it.
- Bu ülke onun için mücadele edecek çok sayıda kahraman olduğu için özgürlerin ülkesi olarak kalmaya devam edecektir.
America is the land of opportunity.
- Amerika fırsatlar ülkesidir.
It is a prevalent belief, according to a nationwide poll in the United States, that Muslims are linked with terrorism.
- ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.
America fancies itself the world's freest nation.
- Amerika, kendisinin dünyanın en özgür ülkesi olduğundan hoşlanıyor.
It's the coldest region in the country.
- Bu ülkede en soğuk bölgedir.
It's the second-coldest region in the country.
- Bu, ülkede ikinci en soğuk bölgedir.
The United States of America is a democratic country.
- Amerika Birleşik Devletleri demokratik bir ülkedir.
That country broke off diplomatic relations with the United States.
- O ülke, Amerika Birleşik Devletleri ile diplomatik ilişkileri kesti.
Tell me what's happening back home.
- Bana ülkemde ne olduğunu söyle.
No sooner had the spy returned home than he was told to go to another country.
- Casus ülkesine döner dönmez başka bir ülkeye gitmesi söylendi.
The territory of the country Curacao consists of the islands Curacao and Little Curacao.
- Curaçao ülkesinin toprakları, Curaçao ve Little Curacao adalarından oluşur.
The king's realm was terrorized by a dragon.
- Kralın ülkesi bir ejderha tarafından terörize edildi.
Both of my parents were brought up in the country.
- Ebeveynlerimin her ikisi de ülkede yetiştirildiler.
He says he is leaving the country for good.
- O, sürekli olarak ülkeyi terk edeceğini söylüyor.
It is rather ridiculous that, in some countries, a person cannot even release their own work into the public domain.
- Bazı ülkelerde, birinin kendi işini bile kamuya bırakamaması oldukça saçmadır.