Holland is a small country.
- Hollanda küçük bir ülkedir.
Pakistan is a Muslim country.
- Pakistan Müslüman bir ülkedir.
America is a land of immigrants.
- Amerika bir göçmenler ülkesidir.
America is the land of opportunity.
- Amerika fırsatlar ülkesidir.
It is a prevalent belief, according to a nationwide poll in the United States, that Muslims are linked with terrorism.
- ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.
Western nations have to put their heads together to strengthen the dollar.
- Batılı ülkeler doları güçlendirmek için baş başa verip düşünüyorlar.
There were storms in that region of the country.
- Ülkenin o bölgesinde fırtınalar vardı.
It's the coldest region in the country.
- Bu ülkede en soğuk bölgedir.
That country broke off diplomatic relations with the United States.
- O ülke, Amerika Birleşik Devletleri ile diplomatik ilişkileri kesti.
The United States of America is a democratic country.
- Amerika Birleşik Devletleri demokratik bir ülkedir.
Tom says that he has 4 homes in 5 different countries.
- Tom 5 farklı ülkede 4 evi olduğunu söylüyor.
He left his hometown on a cold morning.
- Soğuk bir sabahta ülkesini terk etti.
The territory of the country Curacao consists of the islands Curacao and Little Curacao.
- Curaçao ülkesinin toprakları, Curaçao ve Little Curacao adalarından oluşur.
The king's realm was terrorized by a dragon.
- Kralın ülkesi bir ejderha tarafından terörize edildi.
He says he is leaving the country for good.
- O, sürekli olarak ülkeyi terk edeceğini söylüyor.
Banks across the country had closed their doors.
- Ülke genelinde bankalar kapılarını kapamıştı.
It is rather ridiculous that, in some countries, a person cannot even release their own work into the public domain.
- Bazı ülkelerde, birinin kendi işini bile kamuya bırakamaması oldukça saçmadır.