übersetzen

listen to the pronunciation of übersetzen
Немецкий Язык - Турецкий язык
karşı kıyıya geçirmek; çevirmek, tercüme etmek
{ü: bır'zetsın} çevirmek, tercüme etmek
tercüme yapmak
çevir

Çeviri yapmak içimden gelmiyor. - Ich habe keine Lust zum Übersetzen.

Bu cümleleri Arapçaya çevirir misiniz? - Könnten Sie diese Sätze ins Arabische übersetzen?

tercüme etmek
Английский Язык - Турецкий язык

Определение übersetzen в Английский Язык Турецкий язык словарь

translating
{f} çevir

Tatoeba'da cümleleri çevirmek ev ödevi yapmaktan daha eğlenceli. - Translating sentences on Tatoeba is more fun than doing homework.

Atasözlerini İngilizceye çevirmede bir amacın olup olmadığını merak ediyorum. - I wonder if there is any point in translating proverbs into English.

translating
{i} tercüme

Raporu tercümeyi bitirdim. - I've finished translating the report.

Tom gerçekten tercüme yapmaktan hoşlanmıyor. - Tom doesn't really enjoy translating.

translating
çevirerek

Tom hiç sıkılmadı. O tüm boş zamanını cümleleri çevirerek harcar. - Tom has never been bored. He spends all of his free time translating sentences.

Tom restoranlar için menüleri çevirerek çok para kazanır. - Tom makes a lot of money translating menus for restaurants.