Hiçbir şeye söz veremem fakat elimden geleni yapacağım.
- I can't promise anything, but I'll do my best.
Dinledim fakat hiçbir şey duymadım.
- I listened, but I didn't hear anything.
Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir.
- This means you can reuse them freely for a textbook, for an application, for a research project, for anything!
Senin için her şeyi yapacağım.
- I will do anything for you.
Ondan daha küçük herhangi bir şeyin yok mu?
- Don't you have anything smaller than that?
Eğer bir şeye ihtiyacın olursa haberim olsun.
- Let me know if you are in need of anything.
Senin için ne olsa yapmaya hazırım.
- I am quite willing to do anything for you.
Tom hiç bir şey yapmak istemiyor.
- Tom doesn't want to do anything at all.
Hiç bir şeyi asla önceden tahmin edemem.
- I can never predict anything.
Are you listening to me at all?
- Hörst du mir überhaupt zu?
Life without love has no meaning at all.
- Ein Leben ohne Liebe hat überhaupt keinen Sinn.