Tom doesn't like to be cold.
- Tom üşümekten hoşlanmıyor.
Tom doesn't like to be cold.
- Tom üşümekten hoşlanmıyor.
I asked Tom if he was cold, but he shook his head.
- Tom'a üşüyüp üşümediğini sordum ama o başını salladı.
Tom said he wasn't cold.
- Tom üşümediğini söyledi.