My flat is on the third floor.
- Benim dairem üçüncü katta.
The third star belonged to a certain king.
- Üçüncü yıldız belirli bir krala ait oldu.
They sing in thirds.
The third tree from the left is my favorite.
Jones came in third.
Now put it into third.
This is a three-star hotel; three hundred dollars a night.
- Burası üç yıldızlı bir oteldir; bir gece üç yüz dolardır.
One, two, three, four, five, six, seven, eight, nine, ten.
- Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.