örneğin

listen to the pronunciation of örneğin
Турецкий язык - Английский Язык
for instance

In large cities, in London for instance, there is heavy smog. - Büyük şehirlerde, örneğin Londra'da, ağır dumanlı sis var.

For instance, what would you have done if you were in my place? - Örneğin benim yerimde olsaydın ne yapardın?

for example

Japan is full of beautiful cities. Kyoto and Nara, for example. - Japonya güzel kentlerle doludur. Örneğin Kyoto ve Nara.

The cones of the jack pine, for example, do not readily open to release their seeds until they have been subjected to great heat. - Jack çamı kozalakları, örneğin, büyük bir ısıya maruz kalıncaya kadar tohumlarını bırakmak için kolayca açılmazlar.

e.g
such as

He likes strange animals such as snakes, for example. - O, örneğin yılanlar gibi garip hayvanları seviyor.

Tiny animals such as krill eat plankton. - Küçük hayvanlar, örneğin kriller plankton yerler.

for example, for instance
such

Tiny animals such as krill eat plankton. - Küçük hayvanlar, örneğin kriller plankton yerler.

He likes strange animals such as snakes, for example. - O, örneğin yılanlar gibi garip hayvanları seviyor.

eg
e g
e. g
exempligratia
Турецкий язык - Турецкий язык
Söz gelişi, söz gelimi, söz misali, örnek olarak, mesela
örneğin
Избранное