They looked like they were about to kiss.
- Öpüşmek üzerelermiş gibi görünüyorlardı.
Every time Tom and Mary were about to kiss, someone came into the room.
- Tom ve Mary öpüşmek üzere olduğunda her zaman odaya biri girdi.
Tom is very good at kissing according to Mary.
- Tom, Mary'ye göre öpüşmekte çok iyidir.
Kiss me! What, really? Didn't you say no kissing?
- Öp beni! Ne, gerçekten mi? Sen öpüşmek yok demedin mi?
Tom and Mary stopped kissing when John entered the room.
- John odaya girdiğinde Tom ve Mary öpüşmeyi durdurdu.
Tom and Mary stopped kissing.
- Tom ve Mary öpüşmeye son verdiler.
Everywhere you look you can see young couples kissing.
- Baktığın her yerde öpüşen genç çiftleri görebilirsiniz.
They are hugging and kissing.
- Onlar sarılıyorlar ve öpüşüyorlar.