Ten, eleven, twelve, thirteen, fourteen, fifteen, sixteen, seventeen, eighteen, nineteen, twenty.
- On, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.
A time bomb went off in the airport killing thirteen people.
- Havaalanında saatli bir bomba patladı, on üç kişi öldü.
Tom was thirteen when he disappeared.
- Tom kaybolduğunda onüç yaşındaydı.
Tom taught at Harvard for thirteen years.
- Tom onüç yıl boyunca Harvard'da ders verdi.