ölçülemez

listen to the pronunciation of ölçülemez
Турецкий язык - Английский Язык
imponderable
incommensurate
unmeasurable
incommensurable
enormously
immensurable
immeasurable
unmeasured
{s} unfathomable
ölçülemez şey
imponderable
ölç
quantify
ölç
{f} measure

There is a second way to define the Gabriel-Roiter measure which may be more intuitive. - Gabriel Roiter ölçüsünü tanımlamak için daha sezgisel olabilen ikinci bir yol vardır.

What are the measures of time? - Zamanın ölçüsü nedir?

ölç
admeasure
ölç
{f} measured

The value of a good education cannot be measured in terms of money. - İyi bir eğitimin değeri para cinsinden ölçülemez.

He measured the length of the bed. - Yatağın uzunluğunu ölçtü.

ölç
{f} measuring

The thermometer is an instrument for measuring temperature. - Termometre, sıcaklık ölçmek için bir araçtır.

ׁWe're measuring the depth of the river. - Biz nehrin derinliğini ölçüyoruz.

ölç
{f} gauge

He wears a 6 gauge earring. - O bir 6 ölçü küpe takıyor.

This test will gauge your reading comprehension. - Bu test senin okuma kavrayışını ölçecek.

boy ölçülemez olmak
carry too many guns for one
ölç
moderate

My grandfather does moderate exercise every morning, which is why he is strong and healthy. - Büyükbabam her sabah ölçülü egzersiz yapar, güçlü ve sağlıklı olmasının nedeni budur.

Moderate exercise is good for your health. - Ölçülü egzersiz sağlığınız için iyidir.

ölç
benchmark
ölçülemez
Избранное