Unfortunately for Pythagoras, his theorem led at once to the discovery of incommensurables, which appeared to disprove his whole philosophy.
He measured the length of the bed.
- Yatağın uzunluğunu ölçtü.
We are, in large measure, responsible for students' success in the entrance exam.
- Biz öğrencilerin giriş sınavındaki başarılarından büyük ölçüde sorumluyuz.
Life is not measured by the number of breaths we take, but by the moments that take our breath away.
- Hayat aldığımız nefes sayısıyla ölçülmez fakat nefesimizi kesen anlarla ölçülür.
We measured the depth of the river.
- Nehrin derinliğini ölçtük.
I wonder how a government would go about measuring gross national happiness.
- Bir hükümetin gayri safi mutluluk ölçme hakkında nasıl hareket edeceğini merak ediyorum.
The carpenter is measuring the floor.
- Marangoz döşemeyi ölçüyor.
He wears a 6 gauge earring.
- O bir 6 ölçü küpe takıyor.
This test will gauge your reading comprehension.
- Bu test senin okuma kavrayışını ölçecek.
Taking moderate exercise is good for the health.
- Ölçülü düzeyde egzersiz yapmak sağlık için yararlıdır.
Good health consists of proper eating and moderate exercise.
- İyi sağlık düzgün beslenme ve ölçülü egzersizden ibarettir.