öğretmenlik

listen to the pronunciation of öğretmenlik
Турецкий язык - Английский Язык
teaching

Her occupation is teaching. - Onun mesleği öğretmenliktir.

This is the school where she is teaching. - Burası, onun öğretmenlik yaptığı okul.

teaching, being a teacher
instructiveness
teaching; profession/duties of a teacher
profession of a teacher
mastership
preceptorship
schoolmastering
öğretmen
teacher

I know that you're a teacher. - Sizin bir öğretmen olduğunuzu biliyorum.

Are you a teacher? Yes, I am. - Siz bir öğretmen misiniz? Evet, ben bir öğretmenim.

öğretmenlik taslayan
didactic
öğretmenlik yapmak
teach

He has been teaching for 20 years. - Yirmi yıldır öğretmenlik yapmaktadır.

Tom has gone to Boston to teach. - Tom öğretmenlik yapmak için Boston'a gitti.

öğretmenlik yapmak
to teach
öğretmen
instructor

My driving instructor says that I need to be more patient. - Sürücü öğretmenim daha sabırlı olmam gerektiğini söylüyor.

My driving instructor says I should be more patient. - Sürüş öğretmenim daha sabırlı olmam gerektiğini söylüyor.

öğretmen
{i} master

The teacher said that you need to master the subject. - Öğretmen konuyu öğrenmen gerektiğini söyledi.

Tom is a master teacher. - Tom bir usta öğretmendir.

öğretmen
beak
öğretmen
schoolteacher

Schoolteachers must have a lot of patience with the children. - Öğretmenler çocuklara karşı çok sabırlı olmalıdır.

I'm a schoolteacher from Boston. - Ben Bostonlu bir öğretmenim.

öğretmen
{i} schoolmaster
öğretmen
preceptor
öğretmen
dominie
öğretmen
don

It's very unlikely that the teacher will believe Tom's excuse for not having his homework done on time. - Öğretmenin ev ödevini zamanında yapmadığı için Tom'un özrünü kabul etmesi çok zayıf bir olasılıktır.

Don't hesitate to ask your teacher a question. - Öğretmenine soru sormaya çekinme.

öğretmen
educationist
öğretmen
{i} schoolmarm
öğretmen
school teacher
öğretmen
professor

This dictionary is a good learning tool for both students and professors. - Bu sözlük hem öğrenciler hem de öğretmenler için iyi bir öğrenme aracıdır.

What's her professor's name? - Onun öğretmeninin adı nedir?

öğretmen
{i} schoolmistress
öğretmen
educate
öğretmen
{i} indoctrinator
öğretmen
{i} mistress
öğretmen
governess
özel öğretmenlik
tutorship
öğretmen
(bayan) instructress
öğretmen
schoolma'am
öğretmen
(kadın) preceptress
öğretmen
teacher; instructor; tutor; schoolmaster, master; schoolmistress; professor
Турецкий язык - Турецкий язык
Öğretmenin görevi: "Hayatımızın askerlikte ve sivillikte kırk beş senesi öğretmenlik ile geçti."- B. Felek
Öğretmenin görevi
muallimlik
Öğretmen
hoca

Hocasının adı neymiş? - Öğretmeninin ismi ne?

Öğretmen
muallim
öğretmen
Mesleği bir bilim dalını, bir sanatı veya teknik bilgileri öğretmek olan kimse, muallim, muallime
öğretmen
Mesleği bir bilim dalını, bir sanatı veya teknik bilgileri öğretmek olan kimse, muallim, muallime: "Öğretmenimizin verdiği konuları manzum yazardım bazen."- Y. Z. Ortaç
öğretmenlik
Избранное