The teacher is angry, so please do not make noise in the classroom!
- Öğretmen kızgın, bu nedenle lütfen sınıfta gürültü yapmayın!
I know that you're a teacher.
- Sizin bir öğretmen olduğunuzu biliyorum.
I've been a ski instructor for three years.
- Üç yıldır bir kayak öğretmeniyim.
She's a yoga instructor.
- O bir yoga öğretmenidir.
The dog knew its master.
- Köpek öğretmenini tanıyordu.
Tom is a master teacher.
- Tom bir usta öğretmendir.
I'm a schoolteacher from Boston.
- Ben Bostonlu bir öğretmenim.
Schoolteachers must have a lot of patience with the children.
- Öğretmenler çocuklara karşı çok sabırlı olmalıdır.
I don't like the substitute teacher.
- Ben vekil öğretmeni sevmiyorum.
Why don't you ask your teacher for advice?
- Neden öğretmenine danışmıyorsun?
The professor always teaches in jeans and a shirt.
- Öğretmen derslerinde hep kot pantolon ve gömlek giyiyor.
This dictionary is a good learning tool for both students and professors.
- Bu sözlük hem öğrenciler hem de öğretmenler için iyi bir öğrenme aracıdır.
Hocasının adı neymiş?
- Öğretmeninin ismi ne?