öğretilen

listen to the pronunciation of öğretilen
Турецкий язык - Английский Язык
taught

What you were taught is wrong. - Size öğretilen yanlıştır.

(all used chiefly with qualifiers `well' or `poorly' or `un-') having received specific instruction; "unschooled ruffians"; "well tutored applicants"
past of teach
of Teach
Taught is the past tense and past participle of teach. Past tense and past participle of teach. the past tense and past participle of teach
öğret
{f} taught

My mother taught me how to make osechi. - Annem bana nasıl osechi yapılacağını öğretti.

He taught me how to swim. - O, bana yüzmeyi öğretti.

öğret
{f} teach

Are you a teacher or a student here? - Siz burada bir öğretmen misiniz yoksa bir öğrenci misiniz?

I know that you're a teacher. - Sizin bir öğretmen olduğunuzu biliyorum.

öğret
{f} enlightened
öğret
instruct

The story is at once interesting and instructive. - Hikaye hem ilginç hem de öğretici.

This book is both interesting and instructive. - Bu kitap hem ilginç hem de öğretici.

öğret
{f} edifying
öğret
{f} teaching

All our teachers were young and loved teaching. - Tüm öğretmenler gençtiler ve öğretmeyi sevdiler.

I am very tired from teaching. - Öğretmekten çok yoruldum.

öğret
edify
öğret
school

Tom always stays at school as late as the teachers allow him to. - Tom her zaman öğretmenler kendisine izin verdiği sürece geç saatlere kadar okulda kalır.

What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers. - Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı.

öğret
schooling
öğretilen
Избранное