His stomach seemed a bottomless pit.
- Midesi dipsiz bir çukur gibi görünüyordu.
Tom had a queasy feeling in the pit of his stomach.
- Tom'un mide çukurunda kusacak gibi bir his vardı.
The dog was digging a hole.
- Köpek bir çukur kazıyordu.
This machine can dig giant holes.
- Bu makine muazzam çukurlar kazabilir.
Tom has one foot in the grave.
- Tom'un bir ayağı çukurda.
He's got one foot in the grave.
- Onun bir ayağı çukurda.
That hole should be filled, not covered.
- O çukur doldurulmalı, kapatılmamalı.
While driving, mind the potholes.
- Araba sürerken, çukurlara dikkat et.
Watch out for the potholes while driving.
- Araba sürerken çukurlara dikkat edin.
There are some depressions in the road.
- Yolda bazı çukurluklar var.
The deepest part of the ocean is called the Challenger Deep and is located beneath the western Pacific Ocean in the southern end of the Mariana Trench.
- Okyanusun en derin kısmı Challenger Deep olarak adlandırılır ve Mariana Çukurunun güney ucunda batı Pasifik Okyanusu'nun altında yer alır.