çok (fazla)

listen to the pronunciation of çok (fazla)
Турецкий язык - Английский Язык
(deyim) a (one) hell of a
çok fazla
too much

If you eat too much you will become fat. - Çok fazla yersen şişmanlarsın.

I have too much homework today. - Bugün, çok fazla ödevim var.

çok daha fazla
much more
çok fazla
very much, so much, too much (uncountable = sayılamayan nesneler için), too many, very many, so many (countable = sayılabilen nesneler için)
yanınızda taşımak için çok fazla şey almışsınız
You have too much carry on baggage
çok fazla
devilish
çok fazla
excessively

She smokes excessively. - O çok fazla sigara içiyor.

çok fazla
mightily
çok fazla
over

Due to overfishing, some fish stocks are now at perilously low levels. - Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde.

That's an overly optimistic view. - O, çok fazla iyimser bir bakış.

çok fazla
far too much

We have far too much work to do. - Yapacak çok fazla işimiz var.

I think Tom paid far too much for that old saxophone. - Tom'un o eski saksofon için çok fazla ödediğini düşünüyorum.

çok fazla
too many

We have too many classes. - Çok fazla sınıfımız var.

There were too many people at the concert. - Konserde çok fazla kişi vardı.

çok fazla
like blazes
çok fazla
damn
çok fazla
overmuch
çok fazla inşaa etmek
overbuild
çok fazla miktar
superabundance
çok fazla miktar
oodles
çok (fazla)
Избранное