Luckily, the weather turned out fine.
- Çok şükür hava düzeldi.
Fortunately, the older part of the city was spared from the Allies' bombs.
- Çok şükür ki, şehrin daha eski kısımları müttefiklerin bombalarından korundu.
Fortunately, my son quickly adjusted to life in his new school.
- Çok şükür, oğlum yeni okulundaki yaşama çabucak uyum sağladı.
Thank God that nobody was hurt.
- Tanrıya çok şükür kimse yaralanmadı.
Thank God that nobody was hurt.
- Tanrıya çok şükür kimse yaralanmadı.