çiftler

listen to the pronunciation of çiftler
Турецкий язык - Английский Язык
doubles

For some reason, I'm happy when I see doubles. - Nedense, çiftleri görünce mutlu oluyorum.

(Bilgisayar) couples

The neighborhood was full of young couples. - Mahalle genç çiftlerle doluydu.

Doesn't it irritate you to see couples making out around town? - Kasaba çevresinde cinsel ilişkide bulunan çiftleri görmek sizi rahatsız etmiyor mu?

çift
double

You're double-parked. - Çifte park etmişsiniz.

This word has a double meaning. - Bu kelimenin bir çift anlamı var.

çift
pair

I bought a pair of shoes. - Bir çift ayakkabı aldım.

Father bought me a pair of gloves. - Babam bana bir çift eldiven aldı.

çift
{i} couple

They are a good couple. - Onlar iyi bir çifttir.

More and more couples go on honeymoon trips abroad. - Gittikçe daha fazla çift balayı gezilerine yurt dışına gitmektedir.

çiftler halinde
geminate
çiftler maçı
doubles
çiftler maçındaki saha çizgileri
(tenis) tramlines
çiftler oynayalım
Let's play doubles
çift
even

Cesar Chavez asked that strikers remain non-violent even though farm owners and their supporters sometimes used violence. - Cesar Chavez çiftlik sahipleri ve onların destekçileri bazen şiddet kullansalar bile greve katılanların sessiz kalmalarını istedi.

Tom can't even afford to buy a new pair of shoes. - Tom bir çift yeni ayakkabıyı bile satın almayı göze alamıyor.

çift
(sayı) even
çift
{s} dual

I want my children to have dual citizenship. - Çocuklarımın çifte vatandaşlığa sahip olmasını istiyorum.

He has a dual personality. - O bir çift kişiliğe sahiptir.

çift
couple of

Tom has a couple of tattoos, doesn't he? - Tom'un bir çift dövmesi var, değil mi?

All Tom wanted was for Mary to play a couple of tunes on her ukulele. - Tom'un bütün istediği Mary'nin ukelede bir çift melodi çalmasıydı.

çift
pair of

Father bought me a pair of gloves. - Babam bana bir çift eldiven aldı.

I bought a pair of shoes. - Bir çift ayakkabı aldım.

evli çiftler
married couples
çift
team
çift
(Tıp) dipole
çift
duad
çift
di-
çift
dyad
çift
bi-
çift
couples of
çift
double, pair, couple
karışık çiftler
mixed doubles
Çift
(Tıp) par

My parents also have a farm. - Ebeveynlerimin de bir çiftliği var.

There were a lot of young couples in the park. - Parkta birçok genç çift bulunuyordu.

Çift
(Tıp) bigeminus
çift
twin

I'd like a twin room, please. - Çift yataklı bir oda istiyorum lütfen.

çift
duplicate

Duplicates of this sentence have been deleted. - Bu cümlenin çiftleri silindi.

çift
bi
çift
married couple

The newly married couple walked hand in hand. - Yeni evli çift el ele yürüdü.

They fight like an old married couple. - Onlar eski bir evli çift gibi kavga ediyorlar.

çift
(Matematik) even (number)
çift
pair of animals (consisting of a male and a female)
çift
geminate
çift
binary
çift
dipl
çift
duple
çift
mate, one member of a pair: Bu ayakkabının çiftini kaybettim. I've lost the mate for this shoe
çift
watchmaking, print. pincers
çift
ambi

Sami and Layla were an ambitious young couple. - Sami ve Leyla hırslı bir genç çiftti.

çift
amphi
çift
duet
çift
diplo
çift
yoke
çift
pair: bir çift ayakkabı a pair of shoes
çift
conjugate
çift
double , dual , even
çift
team (of two animals): bir çift öküz a yoke of oxen
çift
brace
çift
double, dual; (sayı) even; double, pair; yoke; pincers
çift
{s} duplex
çift
diploid
çift
twi
çift
zygo
çift
till

He works on the farm from morning till night. - Sabahtan akşama kadar çiftlikte çalışıyor.

The farmer rose at sunrise and worked till sunset. - Çiftçi gün doğumunda kalktı ve gün batımına kadar çalıştı.

çift
di
çift
duo
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение çiftler в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Çift
(Osmanlı Dönemi) ZEVATA
Çift
(Osmanlı Dönemi) ŞEF'
çift
Küçük maşa veya cımbız
çift
Kara saban
çift
Toprağı sürmek için birlikte koşulan iki hayvan
çift
Birbirini tamamlayan iki tekten oluşan
çift
Tipo baskıda metal harfleri dizerken kolaylık olsun diye kullanılan cımbıza benzer ince uçlu alet
çift
Bir erkek ve bir dişiden oluşan iki eş: "Kocası İtalyan, karısı Sırbistanlı olan bu çift ile araları pek iyi idi, ailece de görüşüyorlardı."- R. H. Karay
çift
Bir erkek ve bir dişiden oluşan iki eş
çift
Birbirini tamamlayan iki tekten oluşan (nesneler)
çiftler
Избранное