Flowers and trees need clean air and fresh water.
- Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.
Flowers soon fade when they have been cut.
- Çiçekler koparıldığında kısa sürede soldu.
Yellow fever and smallpox were no longer a threat.
- Sarıhumma ve çiçek artık bir tehdit değildi.
They said he had a weak form of smallpox.
- Onun çiçek hastalığının zayıf evresini geçirdiğini söylediler.
Her talent blossomed early.
- Onun yeteneği erken çiçek açtı.
The apple trees blossomed early this year.
- Bu yıl elma ağaçları erken çiçek açtı.
I wear a floral dress.
- Çiçekli bir elbise giyiyorum.
This floral arrangement is beautiful.
- Bu çiçek aranjmanı güzel.
The cherry blossoms are at their best.
- Kiraz çiçeklerinin en iyi zamanı.
This park is famous for its cherry blossoms.
- Bu park kiraz çiçekleri ile ünlüdür.
Tulips will bloom soon.
- Laleler yakında çiçek açacaklar.
Cold weather keeps many plants from blooming.
- Soğuk hava birçok bitkinin çiçek açmasını engeller.
Tom and Mary picked some wildflowers by the river.
- Tom ve Mary nehrin yanında birkaç kır çiçeği topladı.