поиск
перевод
Игры
Программы
Регистрация
Войти
Настройки
Блог
О нас
Контакты
учетной записи
Войти
Регистрация
Настройки
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
çalkala
Турецкий язык - Английский Язык
Определение
çalkala
в Турецкий язык Английский Язык словарь
{f}
flush
churn up
rinse off
flushed
beat up
agitate
The market was agitated.
-
Pazar çalkalanıyordu.
rinseoff
churning
Связанные Термины
çalkalamak
{f}
shake
çalkalamak
churn
çalkalamak
rinse off
çalkalamak
toss about
çalkalamak
stir
çalkalamak
wash out
çalkalamak
churn up
çalkalamak
whip
çalkalamak
flush
çalkalamak
rinse
çalkalamak
agitate
çalkalamak
beat
çalkalamak
jiggle
çalkalamak
{f}
rouse
çalkalamak
to upset, turn (one's stomach)
çalkalamak
swill
çalkalamak
whip up
çalkalamak
(for a brooding hen) to rotate (her eggs)
çalkalamak
to sieve (grain) (by shaking it)
çalkalamak
to shake, agitate
çalkalamak
shake up
çalkalamak
to rinse (dishes, one's mouth)
çalkalamak
swash
çalkalamak
slosh
çalkalamak
swill out
çalkalamak
(for a woman) to wiggle (her hips); (for a belly dancer) to wiggle (her stomach)
çalkalamak
to shake, to agitate; to rinse; (yumurta, vb.) to beat, to whip
çalkalamak
rinse out
çalkalamak
to toss (something) about
çalkalamak
to shake up; to beat; to whip; to churn
çalkalamak
toss
çalkalamak
gargle
Турецкий язык - Турецкий язык
Определение
çalkala
в Турецкий язык Турецкий язык словарь
Связанные Термины
Çalkalamak
çalkamak
çalkalamak
Tahılı sarsarak kalburdan geçirmek, elemek
çalkalamak
Sudan sarsarak geçirmek veya içinden suyu çarparak geçirmek yolu ile bir şeyi temizlemek
çalkalamak
Vücudun bir yerini sürekli oynatmak: "Aşağıdan yavrum, aşağıdan diye göbek çalkalıyordu."- O. C. Kaygılı
çalkalamak
Kuluçka yumurtalarını çevirmek
çalkalamak
Sulu bir şeyi sarsarak veya çırparak karıştırmak: "Fincanını çalkalayıp çalkalayıp diker, dibinde hiç telve bırakmamacasına!"- A. İlhan
çalkalamak
Sağlığının bozulmasına yol açmak
çalkalamak
Vücudun bir yerini sürekli oynatmak
çalkalamak
Sulu bir şeyi sarsarak veya çırparak karıştırmak
çalkalamak
İçinde bir şey bulunan bir nesneyi sarsarak sallamak: "Kahvelerde zar çalkalayan avuçlar görüyorum."- Y. Z. Ortaç
çalkalamak
İçinde bir şey bulunan bir nesneyi sarsarak sallamak
çalkalamak
Çevirmek
çalkala
Расстановка переносов
çal·ka·la
Произношение
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
История
çalkala
ikinci öğe
safety glass
Еще...
Очистить
Избранное
Еще...
Очистить