Tom offered to sell Mary a stolen violin.
- Tom Mary'ye çalınmış bir kemanı satmayı önerdi.
Tom went swimming in the river, but when he got out, his clothes had been stolen.
- Tom nehirde yüzmeye gitti, ama o dışarı çıktığında elbiseleri çalınmıştı.
He was spotted stealing cookies.
- Kurabiyeleri çalarken belirlendi.
Poverty drove him to steal.
- Yoksulluk onu çalmaya zorladı.
I was going out, when the telephone rang.
- Telefon çaldığında, ben dışarı gidiyordum.
I was watching TV when the telephone rang.
- Telefon çaldığında, ben televizyon izliyordum.
Thieves broke into the palace and stole the princess's diamonds.
- Hırsızlar saraya girdi ve prensesin elmaslarını çaldılar.
The thieves made off with the jewels.
- Hırsızlar mücevherleri çaldılar.
No sooner had the bell rung than the teacher came into the classroom.
- Zil çalar çalmaz öğretmen sınıfa geldi.
The bell had already rung when I got to school.
- Okula gittiğimde zil çoktan çalmıştı.
It appears that my husband is cheating on me with my friend. I want to tell her: You thieving cat!.
- Bana öyle geliyor ki kocam beni arkadaşımla aldatıyor.Ona söylemek istiyorum:Sen kedi çalıyorsun!.
I am playing the guitar now.
- Şimdi gitar çalıyorum.
Can you play the violin?
- Keman çalabilir misin?
He was fired for stealing.
- O çaldığı için kovuldu.
I forgave the boy for stealing the money from the safe.
- Kasadan parayı çaldığı için çocuğu bağışladım.
My car was stolen last night.
- Dün gece arabam çalındı.
I had my bicycle stolen last night.
- Dün gece bisikletimi çaldırdım.
I had my bicycle stolen last night.
- Dün gece bisikletimi çaldırdım.
I had my car stolen last night.
- Dün gece arabam çalındı.
Tom's acknowledgement that he stole the ring cleared the maid of suspicion.
- Yüzüğü onun çaldığına dair Tom'un onayı hizmetçiyi şüpheli olmaktan kurtardı.
If the telephone rings, can you answer it?
- Eğer telefon çalarsa cevap verebilir misin?
The bells of danger toll for them.
- Onlar için tehlike çanları ağır ağır çalmaktadır.
For whom do the bells toll?
- Çanlar kimin için çalıyor?
Sami shoplifted the latex gloves.
- Sami dükkandan lateks eldivenler çaldı.
I started working for this company last year.
- Geçen yıl bu şirket için çalışmaya başladım.
Can you help me? I can't make out how to start this machine.
- Bana yardımcı olur musun? Bu makineyi nasıl çalıştıracağımı bilmiyorum.
The tooth fairy wants to steal your teeth.
- Diş perisi sizin dişlerinizi çalmak istiyor.